Erkeklerin sünnet olması (hıtân), İslam’ın şiarlarından biridir. Hz. Peygamber (s.a.s.) sünnet olmayı fıtrat gereği yapılan işler arasında zikretmiştir (Buhârî, Libâs, 63, 64; İstizân, 51; Müslim, Tahâre, 49; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 178). İslam âlimlerinin çoğunluğu, sünnet olmanın vacip olduğunu söylerken Hanefiler bunun meşru bir mazeret olmadıkça terk edilmemesi gereken bir sünnet-i müekkede olduğunu vurgulamışlardır. Bu itibarla sonradan Müslüman olan ya da küçükken sünnet olamamış bir kimsenin sünnet olması gereklidir. Ancak sünnet olmak İslam’ın şiarı olmakla birlikte, İslam’a girmek için bir ön şart değildir. Bu sebeple geç yaşta sünnet olmak kişiye bedensel ve ruhsal açıdan sıkıntı verecekse ya da sağlık açısından sakıncalar doğuracaksa kişi sünnet olmayabilir (Serahsî, Mebsût, X, 156; Mâverdî, el-Hâvi’l-Kebîr, XIII, 430-432; Karâfî, ez-Zahîre, XIII, 280; İbn Kudâme, Muğnî, I, 115; İbn Âbidîn, Reddu’l-Muhtâr, VI, 751) Çocuğun sünnet edilmesi münasebetiyle yapılan dini düğün merasimlerinde dini danışmanlarımız tarafından hizmet verilmektedir. Bu hizmetimizden derneğimize bağış yaparak yararlanabilirsiniz. Bu bağışlarınız derneğimiz çatısı altında eğitim hizmetlerinde kullanılmaktadır.
Toplumun her kesimine eğitim ve kültür hizmetleri sunarak, bireylerin manevi ve akademik gelişimlerine katkı sağlamak.
Hayat eğitiminin temel alındığı, özgür ve bilinçli bireylerin yetiştiği bir toplumun oluşumuna öncülük etmek.
İnsanlığa hizmet, eğitimde kalite, toplumsal sorumluluk, çeşitlilik ve hoşgörü ilkelerine bağlılık.
Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye kapanın, rabbinize ibadet edin, dünya ve âhiret için faydalı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.
(Hac, 22/77)
Doğruluk, gönle huzur verir; yalan ise insanın kalbinde endişe ve ızdıraba sebep olur.
(Tirmizî, "Kıyâmet", 60)
Allah'ım! Bize rahmetinin, lütfunun ve rızkının bereketlerinden bolca ihsan eyle.
(Hâkim, Müstedrek, I, 686)